Thursday, April 16, 2015

theory of everything, herşeyin teorisi (2014)

dün akşamın boşluğunu dolduran mutlaka tarihe not düşmeliyim dedirten filmimiz 'herşeyin teorisi'ydi....

bu akşam ise bu moddayım :

yok yok evrenin sınırları üzerine kafa yoruyor değilim... :)

Bütün enerjimi alıp götüren her gün tekrarlanan aynı amaçsız saçmalıklar ve  toplumsal çürümenin tam ortasında yaşamak zorunda olmak......
Kimi zaman sıyrılmayı başarıyorum:

siz de benimle aynı atmosferin altında iseniz, onlardan değil diğerlerinden de değil, kendi evinizin hikayesini yazmakla uğraşıyorsanız, bu akşam Stepfen Hawking'in yaşamını anlatan bu öyküye kulak kesilin...
üzülün, duygulanın, umutlanın, sevinin, onlar 2 yıl yaşarsınız derken siz çocuklar yapıp, evren üzerine teoriler geliştirin, biçare hallere düşerken ne çareler üretilsin görün...

insanlar, olaylar üstünüze üstünüze gelirken siz ayaklarınızı sürüyerek gidin üstüne üstüne... bir kez daha inanın bütün kalbinizle doğru ve dürüst kalmaya, sadece sevmeye...ve evet... sevilmenin nelere kadir olduğunu görmeye....
hala acaba diyen varsa bir de resmi özetine göz atsın;
modern bilim ve teknoloji tarihini değiştiren İngiliz fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking'in hayatını ve karısı Jane Hawking ile olan ilişkisini, üniversite döneminden itibaren ele alıyor. Stephen Hawking Cambridge Üniversitesi'nin dehasıyla dikkat çeken bir öğrencisiyken 1965 ve 1991 yılları arasında evli kalacağı Jane Wilde ile tanışır. İkisinin mutlu birlikteliği, Hawking'e henüz 21 yaşındayken teşhisi konulan hastalıkla başka bir boyut kazanır. Tüm olasılıklara meydan okuyan çift evlenip çocuk sahibi olurlar. Yıllar Hawking'in hastalığını daha da şiddetlendirir ve sonunda ilişkilerinin sınırlarını zorlayan bir noktaya sürükler.
2 saat 3 dk lık filmin yönetmen koltuğunda 'Man on Wire', 'Project Nim' ve 'Shadow Dancer' filmlerinin Oscar ödüllü yönetmeni James Marsh bulunurken başrolleri Eddie Redmayne, Felicity Jones ve Emily Watson paylaşıyor. Film 2015 yılında beş dalda Oscar ödülüne aday gösterildi:En İyi Film En İyi Erkek Oyuncu: Eddie Redmayne En İyi Kadın Oyuncu: Felicity Jones En İyi Senaryo En İyi Müzik. Değerli oyuncu En İyi Film En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kaptı!

I really really liked this film.  Official story is here:
The Theory of Everything is the story of the most brilliant and celebrated physicist of our time, Stephen Hawking, and Jane Wilde the arts student he fell in love with whilst studying at Cambridge in the 1960s. Little was expected from Stephen Hawking, a bright but shiftless student of cosmology, given just two years to live following the diagnosis of a fatal illness at 21 years of age. He became galvanized, however, by the love of fellow Cambridge student, Jane Wilde, and he went on to be called the successor to Einstein, as well as a husband and father to their three children. Over the course of their marriage as Stephen's body collapsed and his academic renown soared, fault lines were exposed that tested the lineaments of their relationship and dramatically altered the course of both of their lives. 

(resimler buradan)




Friday, April 10, 2015

Adams æbler - Adem'in Elması (2005)



çok absürd bir film ile karşınızdayız! :)
kargalar ve kurtçuklar var filmimizde, pederler ve katiller, ve  'yok daha neler' !


Gerçekten tuhaf bir film; ne anlatmak istediğini doğrudan anlatmayan belki biraz da size bırakan...
başlar başlamaz direkt şaşırtan.....bekleten...umduğunu hiç buldurmayan.... 
,
'Berbat ve Şahane' olmayan  'Adem'in Elması'  bir danimarka filmi. Hatta en iyi yabancı film dalında Oscar adaylığı da var.  94 dakikalık filmde Ulrich Thomsen, Mads Mikkelsen, Nicolas Bro, Ali Kazim, Paprika Steen, Ole Thestrup, Nikolaj Lie Kaas'ı izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.  Anders Thomas Jensen'a sinema tarihine bu filmi armağan ettiği için teşekkür ederiz.
Filmin resmi özeti;
Hapisten yeni çıkan neo-nazi Adam, topluma hizmet etmek üzere papaz Ivan'ın yanına gönderilir. Ivan ona kilisenin önündeki elma ağacının meyveleriyle bir elmalı kek pişirme görevi verir. Bu arada elmalar kuşların, solucanların ve şimşeklerin saldırısına uğrar. Ivan, Şeytan tarafından sınandıklarına inanır. Adam ise Tanrı tarafından sınandıklarını düşünmektedir, çünkü belki de kötülük diye bir şey yoktur. İyi ile kötü çatışmasına ciddi biçimde eğilen bu absürd ve çarpık kara komedi, Çaylak Kasaplar'ın yönetmeni, Mifune, Açık Kalpler ve Kral Yaşıyor gibi Dogme filmlerinin yazarı Anders Thomas Jensen'in son filmi.
Fragman için; buraya.

what a suprisefull film! someone said that ' This film is a masterpiece not less! ' My oppion is ...Ahh my mind is not clear about that...ıt may be sucks, ıt may be fantastic!
official summary:
Svend and Bjarne work for a butcher in a small Danish town. Fed up with their boss' arrogance, they decide to start their own butcher shop. After dismal beginnings, an unfortunate accident happens which coincides with a large order of meat. One hasty decision leads to another and soon the business thrives. In the meantime, Bjarne has to deal with his twin brother who has been in coma for years following a gruesome car accident.

Enjoy everybody! 

Sunday, April 5, 2015

mandıra filozofu (2014)


kaynak: google images

Sinemaya gidelim, dedik uzun bir aradan sonra.... Mandıra Filozofu'nun ikincisi de çekilmiş, şu anda gösterimde imiş. Bu vesile ile biz de önce ilki izledik dün akşam.

kaynak: google images

itiraf etmeliyim film afişini sinema önünde gördüğümde aklımdan geçenler ile izlediğim bu filmin uzaktan yakından ilgisi yokmuş... neler mi geçmişti aklımdan; mandıra! filozof komedisi (!)... umarım tarif etmemi istemeyeceksiniz... son yıllarda vıcık vıcık, seviyesiz öyle çok komedi  filmiyle dolu ki salonlar.... sinemanın gelişmesi adına her yapılan işin katkısı olduğuna inanıyorum, ancak o filmleri izlemeye ufacık bile tahammülüm yok...

kaynak: google images

filmin hem çok güçlü olduğu yanlarını hem de zayıf yanlarını söylemek gerek; 
Rasim Öztekin alkışlanmaya alışıktır, bu filmde de rolü için biçilmiş kaftan idi, harika idi, ancak diğerleri; yönetmen-oyuncumuz ve köylülerimiz maalesef ışıklı bir kadrodan seçilse imiş bu filmin en az 1 milyon  kişiye daha ulaşma şansı olurmuş diyorum. en önemli zafiyet yönetmenin başrolü ben oynarım demesi olmuş, buna çok üzüldüm....
senaryo gerçekten çok iyi;  diyaloglar çok sade ve hedefe doğrudan gidiyor, kafa yordurmuyor amacı buyken bile öyle doğrudan anlatıveriyor...
bu hikayenin zamanlaması çok iyi; modern insanın sıkışıp kaldığı başka çare yok' zamanlarda yaşayan bizler için, ülkemizin toplu depresif zamanları için 'ilaç' resmen :)

filmin resmi özeti şöyle:
Mustafa Ali'nin içinde yaşadığı dünya düzenine karşı koyduğu tavır, onu Muğla'nın Çökertme köyünün yakınlarında, ıssız bir kulübede yaşamaya kadar götürür. Felsefe bölümü mezunu olan Mustafa Ali burada doğayla iç içe, modern hayatın getirisi olan her şeyden uzak bir yaşam sürer ve zamanının tamamına yakınını kitap okuyarak geçirir. Çalışmaya ise kesinkes karşıdır. Cavit ise kurnaz ve çalışkan bir işadamıdır ve yeni projesi için Çökertme köyüne gelir. Amacı Mustafa Ali'nin sahip olduğu araziyi satın alıp yerine kazanç getirecek bir butik otel yaptırmaktır. Ne var ki İstanbul'dan gelen bu beklenmedik konuğun hayatı Mustafa Ali ile tanıştıktan sonra eskisi gibi olmayacaktır.
Birol Güven'in senaryosunu yazıp Müfit Can Saçıntı'nın yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Müfit Can Saçıntı ve Rasim Öztekin paylaşıyor.

fragman için buraya.

herkesin içindeki ütopik hayallere dokunacak bu film izlemenizi tavsiye ediyorum kısacası...