Oyunculuklara ve mistisizmine dayanamadığımız bir filmden sonra bu filmi izlemeye başladık. Aydın karakteri sahiciliği ve sinir bozuculuğu ile hemen bağlayıverdi kendine !? Ardından filmin kısa filmler olduğuna kanaat getiriverdik... sonraki Osman'ın hikayesiydi...Ayy, Osman bile o önceki filmdeki oyuncuların hepsinden daha iyiydi! Osman daha 11 yaşında çocuk oyuncu ya, ondan böyle beklentisizliğimiz ve tabii kısa filmler dedik ya, kısa film dediğin amatörlerin mecrası yaftamız var bir de..
Osman'ın hikayesi de bitiverdi...Şairimiz çıktı sahneye, trenleriyle.... bu çıkışı çok beğendiğimizi söylemeden geçemeyeceğim. filmi epey beğenmeye başladığımı söyleyip durdum buralarda... hatta şairin belirip sokağa çıkmadan öncesine kadar olan kısım bile tek başına bir kısa film olabilecek nitelikte idi (itiraf: ben öyle sandım... :) ....). Şairin kedisi vardı....kedi bile çok iyi oynamıştı yahuuuu :) Sevimsiz olmuş ama, diyip-durup beğendim :)
Sonnnraaa.....sıkıldık... ara verdikkk...öyle 10 dakika falan değil.. Saatler sonra filme onca övgü düzmemizin hatırına bitirip öyle uyuyalım dedik :)
Öğretmenin hikayesi başladı, efkarlı bir şekilde...
Ulaş benden önce farketmişti ama ben ihtimal vermemiştim; film 5 kısa film değil, biribiriyle bağlantılı, karakterlerin birbirine dokunduğu bir hikaye imiş...
(ben bu noktaya kadar parasızlıktan aynı oyuncuları diğer hikayelerde figüran olarak oynatıyorlar sanıyorum... :) ...)
film epey şey anlatıyor esasında, herkesin içindeki ümitsizliği, yetersizliği, saplantı potansiyelini, nasıl her derdimizin dünyanın sonuymuşcasına bizi kıydığını ve nihayetinde bir sebeple olmazsa başka diğer sebeple bu dünyadan göçeceğimizi....
İzleyin derim bu filmi... Ünlü aramayın, zira ben bu güzel oyuncuları(
Tansu Biçer,
Beste Bereket,
Bülent Emin Yarar,
Şebnem Sönmez,
Ahmet Rıfat Şungar,
Ege Tanman,
İpek Erdem,
Aşkın Şenol,
Aylin Çalap,
Ferit Kaya,
Burcu Doğan) tanımıyorum. Umarım güzel işler yapmaya devam ederler. Yönetmeni(
Onur Ünlü) tebrik ediyorum, iyi iş çıkarmış. Filme yapılan kötü yorumlara aldanmayın; saçma falan değil bu film, evet hayat böyle kurgularla tesadüflerle örülü siz göremiyorsanız büyük yönetmen ne yapsın :)
Resmi özete buyurmak isterseniz;
Beş Şehir, bir polis, bir tezgahtar, bir öğretmen, bir seyyar satıcı ve 11 yaşında bir çocuğun, yaşamla, ölümle ve aşkla iç içe geçen hikayesidir. İstanbul’a tayin edilen polis Aydın, şehre alışmaya çalışırken, Beyoğlu’ndaki bir şekerci dükkanında çalışan Mehtap’a gönlünü kaptırıverir. Fakat ne yapsa onun dikkatini çekemez. Tıpkı, eski hukuk öğrencisi Şevket’in, aynı şekerci dükkanında çalışan Dilek’in dikkatini çekemediği gibi. Tam bugünlerde Dilek’in karşısına Aydın çıkar ve kontrolsüz arzusunu Dilek’e yöneltir.
Keyifli seyirler...